Sonucu Daralt
Yayıncı Kategori
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
(x)Namık Kemal

Namık Kemal

21 Aralık 1840 tarihinde Tekirdağ’da doğdu. Babası Yenişehirli Mustafa Asım Bey, annesi ise Arnavut asıllı olan Fatma Zehra Hanım’dır. Çocukluğu dedesi Abdülatif Paşa’nın yanında geçti. Namık Kemal, özel dersler alarak kendisini yetiştirmeye çalıştı. Bunun yanında Arapça ve Farsça dilerini de öğrendi. Daha sonra ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındı. Burada Bayezid Rüştiyesi ve Valide Mektebi’nde öğrenim gördü.  

Namık Kemal, dedesinin Kars’a mutasarrıf olarak atanması sebebiyle 1,5 yıl burada yaşadı. Bu dönemde Vaizzade Seyid Mehmet Hamid Efendi'den divan edebiyatını öğrendi. Bunun yanında avcılık, atıcılık ve cirit dersleri aldı.

Namık Kemal, dedesinin Sofya vilayetine kaymakam olması üzerine 1855 yılında Bulgarsitan'a geldi. Burada Kars’ta öğrendiği aruz ve hece vezinlerini dört sene boyunca pekiştirdi. Ayrıca bu dönemde komşuları Niş Kadısı Mustafa Ragıp Efendi’nin kızı Nesime Hanım ile evlendi. Bu birliktelikten Feride, Ulviye ile Ali Ekrem isimlerinde üç çocuğu oldu. 

1857 yılında İstanbul’a dönen Namık Kemal, Bab-ı Ali Tercüme Odası'nda stajyer olarak memurluğa başladı. Bu dönemde divan edebiyatı geleneğini takip ettiren şairlerle tanıştı. Bunun yanında Arap ve Fars edebiyatlarını da öğrenmeye çalıştı. Daha sonra Leskofçalı Galip Bey adlı bir şair ile yakın dostluk kurdu ve Encümen-i Şuara isimli topluluğa katıldı. 1863 yılında da Tercüme Odası’nda göreve başladı. Burada batı yanlısı kişileri tanıma imkanı buldu. İbrahim Şinasi ile tanışması üzerine de Batı edebiyatını öğrenmeye başladı. Tercüme odasının bir katibinden de Fransızca dersleri aldı.

1865’te Şinasi, Tasvir-i Efkar gazetesini kendisine bırakarak Fransa’ya gidince Namık Kemal, tek başına gazeteyi çıkarmaya başladı. Bu dönemde İttifak-i Hakimiyet (Yeni Osmanlılar Cemiyeti) adlı gizli derneğin kurucuları arasında yer aldı. 1867 yılında gazetenin kapatılması üzerine de Erzurum vali muavini olarak tayin edildi. Fakat buraya gitmek yerine Ziya Paşa ile birlikte Paris’e kaçtı. Bu dönemde Mustafa Fazıl Paşa tarafından himaye altına alındı ve Muhbir adlı gazeteyi çıkardı. Ancak Ali Suavi ile aralarında çıkan anlaşmazlık sonucunda gazeteden ayrıldı. Daha sonra bazı arkadaşlarıyla birlikte Londra’ya gitti. Burada Hürriyet gazetesini çıkardı. 1970 yılında da ülkesine geri döndü.

Siyasetten uzak durmak, şartıyla affedilen Namık Kemal, İstanbul’a döndükten sonra Diyojen adlı mizah dergisinde yazılar yazmaya başladı. 1872 yılında da İbret gazetesini çıkararak muhalif söylemlerde bulundu. Mahmut Nedim Paşa’yı eleştiren bir yazı yazması üzerine de mutasarrıf olarak Gelibolu’ya tayin edildi. Bu dönemde Vatan yahut Silistre ve Evrak-ı Perişan isimli eserlerini tamamladı. Bunun yanında İbret ile Hadika gazetelerine de yazılar gönderdi. Daha sonra kuduz hastalığını önlemek için köpekleri sürgün etmesi bahane edilerek Gelibolu mutasarrıflığından alındı.

Osmanlı hükümeti tarafından açığa alınan Namık Kemal 1872 yılında İstanbul’a döndü ve İbret gazetesinin başına geçti. Gazete'nin kapatılması üzerine de tiyatro ile ilgilenmeye başladı. Bu dönemde Vatan yahut Silistre oyununu 1 Nisan 1873 gecesi Gedikpaşa’daki tiyatrosunda sahnelendi. Daha sonra Mağusa'ya sürgün edildi.

Namık Kemal'in Mağusa'da 38 ay boyunca kaldı. Bu dönemde olumsuz koşullar altında yaşamak zorunda kaldı ve pek çok kez çeşitli hastalıklara yakalandı.

Sürgün cezasının ardından İstanbul’da dönen Namık Kemal, II. Abdülhamit Han aleyhine bir tehdit beyti yazıp bunu mecliste okuyunca mahkemede yargılandı. Bunun üzerine asayişi bozduğu gerekçesiyle suçlu bulunarak 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Fakat kısa bir süre sonra beraat etti ve kendi isteğiyle Midilli adasına gitti. Bu dönemde adanın mutasarrıfı olarak vazifelendirildi. Görev süresi boyunca da kaçakçılıkları önledi. Bunun yanında hazine gelirlerini de artırarak 20 Türk okulu kurdu. 1882 yılında da Nişan-i Osmanlı madalyası ile ödüllendirildi. Daha sonra çıkarları zarar görenlerin şikayeti üzerine Rodos mutasarrıflığına atandı. Ancak İngiliz ve Yunanlar'ın şikayeti sonucunda buradan alınarak Sakız Adası mutasarrıflığına getirildi.

Sakız Adası’nın kuru havası sebebiyle rahatsızlanan Namık Kemal, 2 Aralık 1888 tarihinde 48 yaşında hayatını kaybetti. Burada bir caminin haziresine defnedildi. Daha sonra vasiyeti üzerine Gelibolu’ya nakledildi. Daha sonra Sultan II. Abdulhamid tarafından kabrine bir türbe yaptırıldı. 


Devamını göster ..
Sıralama : Göster :
Toplam 2 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Sıralama : Göster :
Toplam 2 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1